IICEC 8. Uluslararası Enerji ve İklim Forumu yapıldı

Eğitim Yeri

Hafta içi dersleri Salı ve Cuma günleri 19:00 - 21:45 saatleri arasında,

Haftasonu (Cumartesi) dersleri 
09:00 - 15:45 saatleri arasında SU Altunizade Dijital Kampüs binasında gerçekleşir.

IICEC 8. Uluslararası Enerji ve İklim Forumu yapıldı

 

IICEC 8. ULUSLARARASI ENERJİ VE İKLİM FORUMU

GLOBAL ENERJİ YATIRIMLARI: SIRADA NE VAR?

Soldan sağa: Sabancı Üniversitesi Rektörü Ayşe Kadıoğlu, IICEC Direktörü Carmine Difiglio, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, IEA Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Fatih Birol ve Polonya Çevre Bakan Yardımcısı Slawomir Mazurek

 

SABANCI ÜNİVERSİTESİ KURUCU MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKANI GÜLER SABANCI: 

SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ ÇÖZÜMLERİ GELİŞTİRMEDİĞİMİZ SÜRECE SAĞLIKLI BÜYÜMEYİ BAŞARAMAYIZ” 

“ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ İLE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONULARINA EŞİT AĞIRLIK VERİLMELİ” 

“ENERJİ PİYASAMIZIN ÖNGÖRÜLEBİLİRLİĞİ, REKABETÇİLİĞİ VE VERİMLİLİĞİ İÇİN POZİTİF ADIMLARA DEVAM EDİLMELİDİR” 

“ARZ, TALEP, MALİYET, VERİMLİLİK VE TEKNOLOJİ GİBİ DİNAMİKLERE DAYALI FİYATLANDIRMA MEKANİZMASINI KURMALIYIZ” 

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN ENERJİ SEKTÖRÜNDE YENİ TEKNOLOJİLERE VE İNOVATİF MODELLERE İHTİYAÇ VAR”

 

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI BERAT ALBAYRAK: 

“EKONOMİK BÜYÜMEYE PARALEL ENERJİ TALEBİ ARTIK ÇOK DAHA YOĞUN BİR ŞEKİLDE BATI’DAN DOĞU’YA KAYIYOR” 

ULUSLARARASI ENERJİ AJANSI (IEA) BAŞKANI VE SABANCI ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL ULUSLARARASI ENERJİ VE İKLİM MERKEZİ (IICEC) ONURSAL BAŞKANI DR. FATİH BİROL:

 “2016’DA KÜRESEL OLARAK TOPLAM 1.7 TRİLYON DOLARLIK ENERJİ YATIRIMI YAPILDI”

 

SABANCI ÜNİVERSİTESİ IICEC DİREKTÖRÜ PROF. DR. CARMINE DIFIGLIO:

“BAŞARILI TEMİZ ENERJİ TEKNOLOJİLERİ, ENERJİ PİYASASINDA REKABETÇİ OLACAKTIR”

 

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından her yıl düzenlenen IICEC Uluslararası Enerji ve İklim Forumu’nun 8’incisi bu yıl “Global Enerji Yatırımları: Sırada Ne Var?” temasıyla yapıldı.

Forumun açılış konuşmasını yapan Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı; IICEC 8. Uluslararası Enerji ve İklim Forumu’nda enerji sektörüne global mesajlar verdi. Foruma ev sahipliği yapan IICEC’in “Küresel enerjinin birleştiği yer” mottosu ile küresel olarak tanınmış bir merkez olmasından mutluluk duyduğunu belirten Güler Sabancı, şunları söyledi:

“Hepinizin bildiği gibi, enerji sektörü ekonomik büyüme ve teknolojik gelişimin belkemiği; toplumların yaşamı sürdürülebilir kılması için kilit rolde. Enerji, küresel emtialar, bir çok endüstri alanı, jeopolitik ve toplumların günlük yaşamsal ihtiyaçlarıyla olan bağı ile küresel alanda en stratejik sektörlerden biri. Sürdürülebilir enerji çözümleri geliştirmediğimiz sürece, toplumların refah içerisinde sağlıklı büyümesini başaramayız.” 

Küresel enerji yatırımlarının %90’ından fazlası özel sektörün

Küresel anlamda enerji yatırımlarının %90’ından fazlası özel sektör yatırımcıları tarafından finanse edildiğini hatırlatan Güler  Sabancı, şöyle konuştu:

“Burada anahtar kelimenin “optimizasyon” olduğunu düşünüyorum. Enerji sektörünün çeşitli stratejik öncelikler, finansal kısıtlamalar, çeşitlendirilmiş enerji piyasası modellemeleri ve sahip olunan en gelişmiş enerji teknolojileri kapsamında optimize edilmesi gerekiyor. Bu bağlamda enerji arz güvenliği, rekabet ile ekonomik verimlilik ve sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik konularına eşit ağırlık verilmeli.”

Enerji Bakanlğı’nın elektrik tedarik ağının daha fazla çeşitililiği amaçlayan yerel ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanan stratejisİ ve  doğal gaz tedariğinin gelişmiş güvenliği ve esnekliği konusunda attığı kritik adımların sektör için çok önemli olduğunu belirten Güler Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Yerel ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artması için son zamanlarda atılan adımların bir yandan tedarik güvenliğini artırırken bir yandan da cari açığın azaltılması için büyük önem taşıyor. İlaveten Türkiye’nin mevcut üretim kapasitesinin etkin kullanımı ve yerli linyit kaynaklarımızı modern bir tarzda kullanma çabaları da enerji tedariği güvenliği için kritik öneme sahiptir. Yine son dönemde atılan FSRU ve depolama yatırımları gibi adımlar elektrik tedariğinin güvenliğini oluşturan doğal gaz tedariği güvenlik ve esnekliğinin iyileştirilmesi için doğru zamanda atıldı. Bu kıymetli girişimleri ilerletmek için şunları beslemeliyiz: Doğal gaz piyasasının serbestleşmesi, ön görülebilir doğal gaz fiyatlaması ve küresel ve bölgesel LNG gelişmeleri ile nisbeten avantajlı fiyatların çeşitliliği artırması. Özetle, Türkiye’nin bölgesel doğalgaz dinamiğinde oynadığı rolü büyütme vizyonunu kuvvetle destekliyoruz.” 

15 yılda 90 milyar dolarlık yatırım 

Türkiye enerji sektörünün rekabet odaklı enerji politikalarının yanı sıra, verimlilik, şeffaflık ve enerji sektöründe rekabetçiliğe ilişkin özel sektörün tabloya ve geleceğe olan güveni neticesindeki 90 milyar doları bulan yatırımı sayesinde geçtiğimiz 15 yılda göze çarpan bir büyüme gerçekleştirdiğini vurgulayan Güler Sabancı, şunları söyledi: 

“Finansal sürdürülebilirliği sağlamak ve bu stratejik sektörün yaşaması ve Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesine katma değer sağlaması için öngörülebilir, rekabetçi ve geleceğe dönük bir enerji piyasasını geliştirmeliyiz. Tüm Ekonominin ve enerji müşterilerinin çıkarlarını destekleyecek şekilde enerji piyasamızın öngörülebilirliği, rekabetçiliği ve verimliliği yönünde pozitif adımlar atılmaya devam edilmelidir.” 

Bu konudaki önerilerini sıralayan Güler Sabancı, şunları söyledi: “Arz, talep, maliyet, verimlilik ve teknoloji gibi piyasa dinamiklerine dayalı piyasa fiyatlandırma mekanizmasını kurmalıyız.Bu bağlamda düzenlenmiş enerji tarifelerini kaldırmayı göz önüne almalıyız. Bu, hem rekabeti hem de ülkemizin kuvvetli enerji verimliliği potansiyelini kullanımını sağlayacaktır.” 

Enerjiye bağlı problemleri de sadece arza odaklanacak şekilde sınırlandırmamak gerektiğini dile getiren Güler Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Sonuç olarak enerji verimlilik potansiyelinden ancak işleyen, rekabetçi enerji piyasaları ve herhangi bir sübvansiyon veya sağlıksız fiyat sınırlarının uygulanmaması sayesinde tam olarak istifade edebiliriz.Yeni teknolojiler ve inovatif işletme modelleri gibi geleceğe dönük eğilimler Türkiye için önemli verimlilik ve sürdürülebilirlik kazanımları sunabilir. Bu çözümler daha güvenli, verimli ve rekabetçi enerji geleceği için katkı sağlayabilir. Bu alanlardaki potansiyelimizin daha etkin kullanılması için çaba ve işbirliğimizi yoğunlaştırabiliriz.” 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, küresel enerji ihtiyacının 2050 yılına gelindiğinde günümüzün yaklaşık 2 katı olmasının beklendiğini belirterek, bu ihtiyacın karşılanması için son dönemde atılan adımların, özellikle enerjide dengelerin büyük oranda değişmesine zemin hazırladığını söyledi. Bakan Albayrak, şöyle konuştu: 

“Yeni teknolojilerin ortaya çıkışı ve sürekli inovasyon ile birlikte daha önce ulaşılamayan alanlarda üretimin artık mümkün olması ve yeni enerji kaynaklarının doğuşu, daha önce net ithalatçı olan benzer ülkelerin enerji ihracatçısı durumuna gelmelerinin önünü açtı.

Ekonomik büyümeye paralel enerji talebi artık çok daha yoğun bir şekilde Batı’dan Doğu’ya kayıyor. Çin, Hindistan, Afrika, Ortadoğu ve Güneydoğu Asya ekonomilerinin belirledikleri ve ortaya koydukları büyüme, kalkınma hedeflerine ulaşabilmeleri ve gelişen sanayilerin gereksinimlerini karşılayabilmeleri için enerji kaynaklarını çeşitlendirmeleri, büyük bir önem arz etmeye başladı.” 

Türkiye gibi enerjide yüksek oranda dışa bağımlı ülkeler için enerji ihtiyacının uygun bir şekilde karşılanmasının sürdürülebilir bir büyüme için kritik bir değer taşıdığını belirten Bakan Albayrak, şöyle konuştu: 

“2002 yılından bu yana Türk ekonomisi yılda yaklaşık %6’lık bir büyüme gösterdi. Peki, bu ekonomik büyüme beraberinde bir enerji talebi doğurmadı mı? Türkiye olarak orta ve uzun vadeli enerji projeksiyonumuzda, arz güvenliğimizi sağlarken ülke olarak karbon izimizi de anlamlı bir şekilde azaltıyoruz. 2016 yılında kurulu gücümüze eklenen kapasitenin %55’ini yenilenebilir enerji kaynakları oluşturdu. Bu yılın ilk 8 ayında devreye aldığımız enerji üretim tesislerimizin de % 64’ü yine yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı tesisler oldu. Türkiye olarak devreye alınan rüzgar enerjisi kapasitesi büyüklüğüne göre 2016 yılında Dünyada 7., Avrupa'da üçüncü olduk. 

 

IEA Başkanı ve Sabancı Üniversitesi IICEC Onursal Başkanı Fatih Birol 

Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı ve Sabancı Üniversitesi IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol da konuşmasında 2016’da küresel olarak toplam 1.7 trilyon dolarlık enerji yatırımı yapıldığına işaret ederek şu değerlendirmeyi yaptı: 

“2016’da küresel enerji yatırımlarının bir önceki yıla göre düştüğünü görüyoruz. Petrol ve gaz sektöründe de önemli bir düşüş var. Tarihte ilk defa elektrik sektörüne yapılan yatırımlar petrol ve gaz sektörünün ötesinde. Yani; elektrik sektörü petrol&gaz sektörüne göre cazibe teşkil ediyor. Büyük yatırımcılar tabii ki ABD, Avrupa.. Ancak yatırımların yapıldığı istikametlerin başında Çin geliyor.  ABD, kaya petrolü üretiminde ciddi bir ilerleme kaydetti ve artış devam edecek gibi görünüyor. ABD’de sadece kaya petrolü üretiminin Irak petrol üretim rakamları düzeyine ulaştı. Kaya petrolünün küresel petrol piyasasında önemli bir hale geldiğini görüyoruz.”

 

Sabancı Üniversitesi IICEC Direktörü Prof. Dr. Carmine Difiglio 

Forumda konuşan Sabancı Üniversitesi IICEC Direktörü Prof. Carmine Difiglio ise küresel yatırımların dünya çapında artan enerji talebini karşılaması, daha az emisyon üretmesi ve giderek daha rekabetçi hale gelen küresel enerji pazarında geri dönüş sağlama değeri sağlaması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: 

“Ulusal politikaların, yerli kaynakların artan kullanımı ve ithal edilen enerjinin çeşitlendirilmesi yoluyla enerji güvenliğini de ayrıca dikkate alması gerekir. En iyi yerli enerji kaynaklarından biri yenilenebilir enerjidir. Bu, özellikle büyük fosil yakıt rezervlerine sahip olmayan ülkeler için geçerlidir. Bir başka büyük yerli enerji kaynağı da, normalde enerji arzı olarak düşünmediğimiz enerji verimliliğidir. Enerji verimliliği en önemli enerji kaynağımız olabilir, çünkü birçok enerji santrali inşa etmeye veya fazla miktarda petrol ithal etme ihtiyacını ortadan kaldırabilir. Enerji verimliliğini daha çok teşvik etmek için birçok fırsat var.” 

Enerji sektörünün önceliği enerji güvenliği ve sürdürülebilir enerji arzı 

Forum kapsamında düzenlenen iki ayrı panelde “Global Enerji Politikaları” ve “Enerjinin Teknolojik Geleceği” masaya yatırıldı. “Global Enerji Politikaları” paneli AB Büyükelçisi Christian Berger, Columbia Üniversitesi Global Enerji Politikaları Merkezi Kurucu Direktörü Prof. Jason Bordoff, Total İklim ve Stratejiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ladislas Paszkiewicz, BP Bölgeler Başkan Yardımcısı ve Alternatif Enerji CEO’su Dev Sanyal ve Rusya Ekonomi Yüksekokulu Enerji Enstitüsü Başkanı Dr. Vitaliy Yermakov’un katılımıyla gerçekleştirildi. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı (IICEC) Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol moderatörlüğünde gerçekleşen ilk panelde, enerjinin global ölçekteki dönüşümü ele alındı. 

 

Panele katılan Avrupa Birliği Türkiye Büyükelçisi Christian Berger, AB için enerji güvenliğinin ve sürdürülebilir enerji arzının öncelikli hedefler arasında olduğunu belirtti ve yenilenebilir enerji kaynaklarının önemine ve fosil yakıt kullanımının da azaltılması gereğine vurgu yaptı. Berger, ayrıca sera gazı emisyonu azaltımı hedeflerine 2020’de ulaşacaklarının da altını çizdi. 2005’te yüzde 8 civarında paya sahip olan yenilenebilir enerjinin payının 2030’da yüzde 27’ye ulaşacağını söyledi. 

Panelde konuşan Columbia Üniversitesi Global Enerji Politikaları Merkezi Kurucu Direktörü Jason Bordoff ise enerji piyasasının, gelecek 10 yıl içinde büyük değişikliklere gebe olduğunu belirtti. Enerjide regülasyonun kolay bir süreç olmadığını söyleyen Bordoff, kömürün yapısal bir inişe geçtiğini, yakıt ekonomisi standartlarının düşmesi ve kömüre verilecek sübvansiyon gibi konuların da önem kazandığını belirtti. TOTAL’in İlkim ve Stratejiden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Ladislas Paszkiewicz de, “TOTAL’in öncelikli amacı uygun fiyatlı, sürdürülebilir, temiz enerjiyi mümkün olduğu kadar çok insana ulaştırabilmek” dedi. 

Teknoloji, güneş enerjisinin maliyetini düşürüyor 

Panele katılan BP Bölgeler Başkan Yardımcısı ve Alternatif Enerjiler CEO’su Dev Sanyal ise konuşmasında enerjinin bugün de ekonomik refahın önemli parçalarından biri olmaya devam ettiğini vurguladı. Enerji güvenliği ve uygun fiyatların yanı sıra, sürdürülebilirliğin de önemli olduğunu belirten Sanyal, 2050’ye gelindiğinde, dünya nüfusunun yüzde 70’inin kentsel alanlarda yaşayacağını tahmin ettiklerini söyledi. Sanyal, geçtiğimiz 40 yıl içinde güneş enerjisinin maliyetindeki düşüşün %99  teknoloji kaynaklı olduğunu belirtti. 

Rusya Ekonomi Yüksekokulu Enerji Enstitüsü Başkanı Dr. Vitaliy Yermakov da, Rusya’nın doğalgaz rezervlerinin, üretiminin ve ihracatının oldukça ciddi boyutlarda olduğunu belirtti. Doğalgaz gelirlerinin federal bütçenin önemli bir parçası olduğunu ifade eden Yermakov, Rusya’nın doğalgaz ve petrol fiyatlarından dolayı hidrokarbonlara bağımlılığını azaltma yönünde adımlar atmaya başladığını söyledi. Amerika’nın yaptırımlarından negatif etkilendiklerine değinen Yermakov, bu yaptırımların sonucu olarak Asya ülkelerine odaklandıklarını; Hindistan ve Çin ile yapılan anlaşmaların örnek teşkil ettiğini söyledi. 

 

Enerjinin Teknolojik Geleceği 

Sabancı Üniversitesi IICEC Direktörü Prof. Carmine Difiglio’nun moderatörlüğünde gerçekleşen “Enerjinin Teknolojik Geleceği” konulu panele ise Irak Enstitüsü İcra Direktörü Luay Al-Khatteeb, Enerjiden Sorumlu BM (UNIDO) Direktörü Dr. Tareq Emtairah, İskandinav Enerji Araştırma CEO’su Hans Jorgen Koch, ACWA Power Başkan ve CEO’su Paddy Padmanathan ve Uluslararası Uygulama Sistemleri Analizi Enstitüsü (IIASA) Kıdemli Bilim İnsanı Dr. Hans-Holger Rogner katıldı. 

Irak Enstitüsü İcra Direktörü Luay Al-Khatteebkonuşmasında petrol talebi uzun vadeli gelecekte var olmaya devam edeceğini, enerji sektöründeki çeşitliliğin önemli olduğunu söyledi. ABD’nin üretim konusunda bu denli önemli bir rol sahibi olmasını teknolojik gelişimlere ve yenilenebilir kaynaklara bağladı.

Enerjiden Sorumlu BM (UNIDO) Direktörü Dr. Tareq Emtairah, endüstriyel kalkınma için enerjinin öneminin altını çizerek, az gelişmiş ülkelerde güvenilir temiz enerjinin kalkınmanın temelini oluşturduğunu söyledi. Tarım endüstrisinde çok büyük enerji ihtiyacı olduğunu vurgulayan Emtairah, “Ekonomik sebeplerden sektör bazı riskleri almak istemiyor. Biz kalkınma kuruluşu olarak bu piyasalara ulaşıyor ve teknolojinin belli bir bağlam içinde anlam kazanmasını sağlıyoruz” dedi.

 

İskandinav Enerji Araştırma CEO’su Hans Jorgen Koch, soğuk iklime sahip Nordik ülkelerinin verimlilik kapsamındaki izolasyon konularında da çok gelişmiş çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Koch, “Eger hedeflerimize ulaşmak istiyorsak binalarda enerji verimliliğini 3 kat artırmamız gerekiyor. Karbon tutma ve depolama teknolojilerine ihtiyaç duyuluyor” dedi. 

Panelde konuşan ACWA Power Başkan ve CEO’su Paddy Padmanathan teknolojinin enerji sektörüne olan etkisine vurgu yaparken, Uluslararası Uygulama Sistemleri Analizi Enstitüsü (IIASA) Kıdemli Bilim İnsanı Dr. Hans-Holger Rogner, nükleer enerji sektöründe endüstrileşmiş ülkelerin operasyonel rol oynadığını söyledi.